« Delikanlı bir çocuktu / Saçları kıvırcıktı / Gözleri ışıl ışıl gülerdi / Bıçkındı çalışkandı / Aşıktı sırılsıklam // Ölesiye sevdalı / Kurtuluşa tutkundu / Sözünden asla caymazdı / Sonsuzluğa gittiğinde / Paris’te sürgündü » İbrahim Yalçın

65 YILLIK HAYAT KISA SAYILMAZ!..


Engin Erkiner

İbrahim Yalçın iki yıl önce 65 yaşında aramızdan ayrıldı. Sonuçta her ölüm erken ölüm sayılır ama bizim hayatımızda 65 yıl hiç de kısa sayılmaz…

THKP-C ve THKO’dakiler de dahil 1970’li yılların silahlı mücadele hareketlerinde yer alan militanlarda “fazla yaşanılmayacağı” düşüncesi hakimdi. 1971-1972’de yaşanılanlar ve özellikle Kızıldere bu düşünceyi pekiştirdi. Kimsenin az yaşayacağı için üzüldüğü yoktu, erken ölüm seçilen mücadele tarzının doğal sonucu olarak kabul ediliyordu. 

İlker, Yüksel, Hasan Basri, Yusuf Ziya ve Ömür hayatlarını kaybettiklerinde –Denizler ve Kızıldere’dekiler gibi- otuz yaşında bile değillerdi. Ben de fazla yaşayacağımı düşünmüyordum bu nedenle de “Belma’ya Mektuplar”ın Giriş bölümünde sözünü ettiğim gibi kısa zamanda mümkün olduğu kadar fazla iş yapmaya çalıştım. İnsan o zaman ölümü daha rahat karşılayabiliyor. 

Ancak hapse girdikten sonra 50 yaşını göreceğime inanmaya başladım. İbrahim’in durumunun da farklı olduğunu sanmıyorum. Sanki hiç ölmeyecekmiş gibi planlar yapar ve eylemlere girerdik ama belki de beklenmedik bir anda ölebileceğimizi de bilirdik. Bu nedenle 65 yıl hiç de kısa bir hayat değildir. Daha uzun olabilirdi, olsaydı da iyi olurdu ama kısa da sayılamaz. 

İbrahim silahlı mücadele hareketinin cefasını çekenlerden bir tanesiydi. Özellikle ikinci yakalanmasında ve 1980’li yıllardaki hapishane hayatında ağır baskılar yaşadı. O’nun sitede yayınlanan hapishane anılarını okuyan bir arkadaş, “Bunları okuyuncaya kadar kendimi işkence görmüş olarak kabul ediyordum, ama vazgeçtim” diyecekti. 

İbrahim’in ölümüne üzüldüm ama mutlu ölmesinden dolayı da mutlu oldum açıkçası… İbrahim kendisini Lazkiyeli Muhabarat tarafından kandırılmış olarak hissediyordu ve bu nedenle de özellikle öfkeliydi. Ben herifi unutmuştum ama sağolsun kendini hatırlattı da icabına bakabildik. 

İbrahim’in mutlu olarak aramızdan ayrılmasını sağlayan başarıyı ne o ne de ben kendi başımıza sağlamadık ama ikimiz daha fazla ön plandaydık diyelim. Başlangıçta sonuç alacağımızdan pek emin değildi, ben de değildim ama daha fazla emindim diyebilirim. Neden derseniz, karşımızdakinde gizleyemediği paniği gördükçe gel de emin olma!..

O sıralar Türkiye’deki Rıza ile arada bir mesajlaşırdık. Kendisinin Muhabaratçıyla da bağlantısı vardı. Bir gün ne konuştuklarını bana iletti.

Rıza’ya “Engin’in arkasında kim var?” diye sormuş. 

Rıza soruyu anlamayınca açıklamış: “O bu yazıları yazacak çapta birisi değildir. Arkasında birisi var, o yazdırıyor. Kim bu arkasındaki, biliyor musun?” 

Harika! Daha başlardaydık, hangi aşamalardan geçecektik, bilmiyordum ama karşıdaki zihniyet buysa, kaybetmemiz mümkün değildi. 

Daha önce de belirttiğim gibi İbrahim’in katkısı benden fazladır. Çok sayıda ilişkiyi O buldu, önemli bilgiler öğrendi. Benim yaptığım olayları birbirine bağlamaktı. Büyük bilgi vardı ama bilgi öbekleri birbirinden bağımsızdı. Bunlar arasındaki bağlantılar ortaya çıkarıldıkça konu netleşti. 

İbrahim’in mutluluğun bir nedeni de kendisinin bu sürecin aktif aktörü olmasıdır. 

TDAS’ın devamının yazılması için ortak karar aldık. Aradan iki hafta ya geçti ya geçmedi, İbrahim neredeyse her gün arayıp “Ne oldu, yazıyor musun?” diye sormaya başladı. İsmin sürüyor olmasını çok istiyordu. Bunun da geçmiş övgüsüyle olmayacağını, eskisinden geride kalmayan bir üretimle gerçekleşebileceğini biliyordu. 

40 Yıl Sonra TDAS’ı yazmam 6 ay kadar sürdü, normalde daha uzun sürerdi ama İbrahim’in neredeyse günlük ısrarları yazımı çabuklaştırdı. Hayatını kaybetmeden önce kitabı eline alabildi. Bunun da kendisini ek olarak çok mutlu ettiğini biliyorum. 

İbrahim Yalçın Haftası’nı bu yazıyla açıyoruz. Yazılarınızı bekliyorum. Yedi günün yedisinde de ben yazarım ama biliyorum, böyle yapmak marifet değildir… 

Miro Masalı’nın yeni versiyonu birkaç gün önce yayınlandı. Değişik bölümlerinde İbrahim vardır…